19 Ağustos 2009 Çarşamba

Rahat olmak

Bir türlü olamadım gitti. Relax hali yakalayamadım. Evham prensi oldum. Yarrak gibi adam oldum gitti.

Sizde de var mıdır bilmiyorum ama bende bazen oluyor . Böyle çok cafcaflı, civcivli, kıpır kıpır ortamlara girdiğimde "Vay amını yiyim ne ortama girdik hee" derim kendi kendime. Bir bok sanarım onu. Ama bunu düşünmekten ortamın keyfini çıkaramam ki.

Bazı zamanlar da kendime uzaktan bakar gibi hissederim. Yaptığım her hareketi biri takip ediyormuşcasına gerinirim de gerinirim yarrak kafalı gibi. Lan hangi insan senin hızlı adım atmandan içindeki volkanları anlayabilir ki amına koim.

Kendi kendime "Bak şimdi böyle yürüyorum ya insanlar kim bilir bu çocuk nasıl süper bir insandır diye düşünüyorlar benim hakkımda" dediğim çok olmuştur. Ama yok böyle birşey. Ben kimseye bakıpta "Lan nasıl yürüyor çocuk/kız" demiyorsam. Kimse de benm hakkımda demiyor. Belki demişlerdir lan.

Kendi kendimi deşifre ettim değil mi? Kendi çevreme kurduğum duvarları burada yıkıyorum ulan. Bu blog olayı bozdu beni. Herneyse.

Bir türlü başaramadım rahat olmayı. "Koy götüne rahvan gitsin" demeyi. Lan nasıl imrendim ama anlatamam, ölümüne imrendim rahat olmaya, attığım adımın sonrasını düşünmemeye. Hep sonunu düşündüm ondan kahraman olamadım lan galiba.

Belki günün birinden ölmeden rahatlığa ulaşabilirsem çok mutlu olacağım. Ama öyle parasal, yada somut yönden bir rahatlık değil bu. Param olsa da olmasa da, sürünsem de sürünmesem de rahat olmayı umarım bir gün başaracağım. İnanıyorum lan.

Dramatize olduk mu lan? İyi iyi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder